Artık bir birliğimiz var. Bir ismimiz yok, birçok ismimiz var. Hayalciler... Sıfırlar... Varolmayanlar... Yoklar... Yarım yamalaklar... Hayalperestler... Olmayanlar... Hiçler... -Doğu Yücel (Var0lmayanlar)

22 Ağustos 2016 Pazartesi

Alper Canıgüz - Alper Kamus Cehennem Çiçeği

Alper Kamu sadece 5 yaşında bir çocuk değil. Cehennem Çiçeği de sadece polisiye bir roman değil. Bu kitapla tanışmamı sağlayan Begüm Erdoğan da sadece bir arkadaş değil. Begüm, bir kere de buradan teşkkür ederim :*

Kitapta zaman belirtilmiyor ama süregelen mahalle yaşamı  ve bırakın akıllısını, cep telefonu kullanımı bile çok göze çarpmadığına göre 90'lardan bir dilim olduğunu varsayıyorum. 5 yaşında olduğu öne sürülen odak figürümüz Alper Kamu olağanüstü bir zekaya sahip. Kendisini hiç ilgilendirmediği halde karmaşık bir cinayet soruşturmasına ve eski bir aşk hikayesine burnunu sokar ve elbetteki hem cinayeti hem de aşk hikayesini aydınlatır ama dediğim gibi Cehennem Çiçeği sıradan bir polisiye değil. Çünkü bu kitabı değerli kılan unsurların cinayetle ve çözüm süreciyle çok da bir alakası yok. Cinayeti okur değil, Alper Kamu çözüyor. Okur olarak benim ilgimi Alper'in kendisi çekti. Katil değil. 

5 yaşında olduğu halde mahallenin ağır abilerine olan özentisi davranışlanırını da etkiliyor. Büyümüş de küçülmüş gibi davranıyor. Onu sıradışı kılan ise okula başlama yaşı gelmediği halde okumayı öğrenip Voltaire, Dicken's gibi yazarları okuması. (Okumuş olmak için değil, gerçekten kendisine hitap edebildikleri için.) Geriye doğru büyümüş gibi Alper Kamu. Büyükmüş de küçülmüş gibi. Bakıcısının nişanlısını deştiğine inanacak kadar ve bu kadına aşık olacak kadar çocuk, aynı zamanda cinayet bürosunun aylarca çözemediği dava dosyasını tek okuyuşta anlayıp çözebilecek kadar deneyimli biri gibi. Tüm bu üstün yeteneklerine rağmen odak figürün peygambercilik oynamaması kitabın en büyük artısı. Çocukluğunun ve yeteğinin avantaj kadar dezavantajlarının da olay örgüsüne dokunması bu tür karakterlerin ben de yarattığı kandırılmışlık hissini yaşatmıyor. Yine de Alper'in 5 değil de ne bileyim 11 yaşında falan olmasını isterdim. Çünkü 5 yaş bu çocuğun düşündükleri ve yapabildikleri için çok fazla. Ya da belki kıskanıyorumdur.

Kitabı çok doğru bir zamanda okuduğumdan sanırım, beğenmediğim bir noktasını bulamıyorum. (şu yaş muhabbeti hariç)Doğru zaman da her zaman sanıyorum. Çünkü yaz kış okunabilecek kesinlikle basit olmayan ama kafayı da çok yormayan harika bir dili var. Sanılanın aksine kararında sokak dili çok zor zanaat ve Canıgüz bunu başarmış. Yürekten tebrikler.




17 Ağustos 2016 Çarşamba

Frida Kahlo Aşk ve Acı - Rauda Jamis


Frida Kahlo'nun ilham verici tüm yönlerini kör gözüm parmağa demeden okura sunan bu kitap, (oto)biyografi türüyle barışmamı sağladı sanırım. Bir yazarın bir Kahlo'nun kendi anlatımına yer verilmesi çok eleştirilse de benim çok hoşuma gitti. Biyografi kitaplarını genel olarak sevmeme nedenim iki şeye dayanıyor.

1- Biyografi kitabıysa yazarın anlatımı bir yerden sonra reklam gibi tınlamaya başlıyor. Üstelik kişisel detaylar için kafamı sürekli 'nerden bilebilir ki?' sorusu tırtıklayıp duruyor. 
2- Otobiyografi kitaplarınınsa genel bağlamda megolomanca olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar yaşamını merak ettiğim birinin otobiyografisini okuyor olsam da günlük yaşamımda sürekli kendinden bahsedenlere hissettiğim o antipatik duyguyu hissediyorum bir yerden sonra.

Bu şimdiye kadar okuduğum (oto)biyografi kitaplarının tamamından nefret ediyorum anlamına gelmiyor. Genel olarak seçim şansım olduğunda bu türden uzak kalmaya çalışıyorum ama bu kitapla ilk defa biyografiden bu kadar zevk aldım. Ne reklam ne de megoloman kokusu var. Sadece olanlar anlatılmış, Frida'nın gücünü, sabrını, aşkını, acısını anlamak okura düşüyor. 

Kitabın orijinalinin fransızca olması, ingilizce kaynaklarda yeterli ilgiyi görmemesi kitap hakkında merak ettiğim arka plan bilgilere ulaşmamı engelleyen bir unsur oldu Mesela Rauda Jamis, Frida Kahlo'dan alıntıladığı kısımları hangi kaynaktan edindi? Teşekkür kısmında adı geçmeyen kişilerin Kahlo hakkındaki yorumlarının kaynağını da bulamadım.  Ayrıca kendi yorumuyla yazdıkları içinde aradım taradım ama bir referans bulamadım. (Bu kaynakların adını bulup ileten olursa çok makbule geçer efendim) Bu kaynakları istiyorum çünkü kitapta bulunandan daha fazlasını öğrenmek istediğime karar verdim. 

Kitap sadece Frida'nın yaşamına dair  detaylar hakkında değil, Rusya ve Meksikanın sosyo ekonomik tarihi hakkında da ne kadar bilgisiz olduğumu fark ettirdi. İlk fırsatta bu cehalete son vermeye kendi kendime söz vermiştim. Buradan da resmiyete kavuşturmuş olayım :)

Diğer ülkelerde nasıl yayımlandı bilmiyorum ama Everest Yayınları'nın Unutulmayan Kadınlar serisiyle basılan versiyonunun sonunda Kahlo'nun bazı tabloları ve fotoğrafları yer alıyor. İçerikte ise bu fotoğraf ve tablolar hakkında detaylı bilgiler mevcut: Kime, ne zaman, ne sebeple yapıldığı gibi. Bu güzelliği sunduğu için Everest Yayınları'na teşekkürler. 

Kitabın içeriği hakkındaki düşüncelerimi bu yazıda payaşmak niyetinde değilim bu yazı burada kitap künyesi olarak bulunsun. Başka yazılarımda kitabın etkilendiğim yerlerini alıntılayıp kendi yorumlarımı paylaşmak niyetindeyim. 

Kitabın kapağında Frida'nın bir fotoğrafı var ve biyografi kitabı olması nedeniyle bunu eleştirecek değilim. Bu nedenle yazımı bu kitabı Frida Kahlo'nun kim olduğunu ve efsane olarak bahsedilen aşkının detaylarını merak edenlere gözüm kapalı önererek noktalıyorum.