Yanlış zamanda denk
geldim Dorian Gray'e. Lord Henry'nin görüşleri üzerine etraflıca düşünecek
zamanımın , Dorian için beynimin içindeki oturumlarda tartışmalar düzenleyecek
boşluğumun olduğu bir dönemde okusaydım keşke. Yine de dopdolu içeriğine rağmen
boğmadan sıkmadan, bıktırmadan akıp gitti tüm kitap.
Dorian Gray'in portresi gizemli bir şekilde yaşlanan bir tablo. Basil
Halward'un portreyi tamamladığı gün, Lord Henry'nin sözlerinin etkisinde kalan
Dorian'ın duası sebep olur bu gizeme.
"Keşke tersi olabilseydi! Keşke her zaman genç kalacak
olan ben olsaydım da portrem yaşlansaydı! Bunun için... bunun için her şeyi
verirdim!"
Ve hiçbir şey vermesi gerekmez Dorian'ın. Yaşamı boyunca
ruhunu kirleten tüm kötülükler portre üzerinde belirir ve Dorian hiçbir şekilde
yaşlanmaz. Tablonun yapıldığı günkü gibi 18'ini biraz geçmiş genç delikanlı
görüntüsünü korur. Yaptıklarının cezasını veya sonucunu tablo dışı bir yerde
göremediği için ruhu gittikçe daha çok kirlenen Dorian zevk ve güzellik düşkünü
birine dönüşür.
Dorian'ın ruhu gittikçe kirlenirken toplum içindeki aşk, din vicdan kavramları
sosyal ilişkiler ve sınıfsal yapı ile aktarılıyor. Lord Henry'nin de ruhu hiçe
sayıp maddeci tutumla Dorian'a sürekli arka çıkması bu ruhun iyiden iyiye yokuş
aşağı gitmesine sebep oluyor. Kitabın arka kapağında söylendiği gibi: "Herkes
Dorian Gray'de kendi günahını mı görecektir?" Buna okur olarak siz karar
vereceksiniz.
Kitapta odak figürün pohpohlanmaması hatta aksine okura rahatsızlık vermesi en
çok hoşuma giden kısım oldu. Bunun yanı sıra Lord Henry aracılığı ile iletilen
çağın güzellik algısı ve takıntısı öyle güzel yedirilmiş ki romana hiçbir
şekilde rahatsız olmadım. Kurgunun tablo ile canlanıp tablo ile bitmesi bir
diğer güzel detaydı.
Kitabı zevkle okudum ve tereddüt etmeden öneriyorum. Zamanınıza
acımayacaksınız.
NOT: Kitabın piyasada çok fazla baskısı var. Yason Yayınlarının baskısı
konusunda insanları uyarmam gerekiyor. Editörleri olmadığı gibi bir kez olsun
kitabın gözden geçirilmediğini var sayıyorum. Bu nasıl yazım hatası dolu bir
kitaptı böyle. Çeviri de berbattı, kötü dublajlı filmleri andırıyordu.