Artık bir birliğimiz var. Bir ismimiz yok, birçok ismimiz var. Hayalciler... Sıfırlar... Varolmayanlar... Yoklar... Yarım yamalaklar... Hayalperestler... Olmayanlar... Hiçler... -Doğu Yücel (Var0lmayanlar)

12 Şubat 2017 Pazar

Oscar Wilde - Dorian Gray'in Portresi

Yanlış zamanda denk geldim Dorian Gray'e. Lord Henry'nin görüşleri üzerine etraflıca düşünecek zamanımın , Dorian için beynimin içindeki oturumlarda tartışmalar düzenleyecek boşluğumun olduğu bir dönemde okusaydım keşke. Yine de dopdolu içeriğine rağmen boğmadan sıkmadan, bıktırmadan akıp gitti tüm kitap. 

Dorian Gray'in portresi gizemli bir şekilde yaşlanan bir tablo. Basil Halward'un portreyi tamamladığı gün, Lord Henry'nin sözlerinin etkisinde kalan Dorian'ın duası sebep olur bu gizeme.

"Keşke tersi olabilseydi! Keşke her zaman genç kalacak olan ben olsaydım da portrem yaşlansaydı! Bunun için... bunun için her şeyi verirdim!" 
Ve hiçbir şey vermesi gerekmez Dorian'ın. Yaşamı boyunca ruhunu kirleten tüm kötülükler portre üzerinde belirir ve Dorian hiçbir şekilde yaşlanmaz. Tablonun yapıldığı günkü gibi 18'ini biraz geçmiş genç delikanlı görüntüsünü korur. Yaptıklarının cezasını veya sonucunu tablo dışı bir yerde göremediği için ruhu gittikçe daha çok kirlenen Dorian zevk ve güzellik düşkünü birine dönüşür. 

Dorian'ın ruhu gittikçe kirlenirken toplum içindeki aşk, din vicdan kavramları sosyal ilişkiler ve sınıfsal yapı ile aktarılıyor. Lord Henry'nin de ruhu hiçe sayıp maddeci tutumla Dorian'a sürekli arka çıkması bu ruhun iyiden iyiye yokuş aşağı gitmesine sebep oluyor. Kitabın arka kapağında söylendiği gibi: "Herkes Dorian Gray'de kendi günahını mı görecektir?" Buna okur olarak siz karar vereceksiniz. 

Kitapta odak figürün pohpohlanmaması hatta aksine okura rahatsızlık vermesi en çok hoşuma giden kısım oldu. Bunun yanı sıra Lord Henry aracılığı ile iletilen çağın güzellik algısı ve takıntısı öyle güzel yedirilmiş ki romana hiçbir şekilde rahatsız olmadım. Kurgunun tablo ile canlanıp tablo ile bitmesi bir diğer güzel detaydı. 

Kitabı zevkle okudum ve tereddüt etmeden öneriyorum. Zamanınıza acımayacaksınız.

NOT: Kitabın piyasada çok fazla baskısı var. Yason Yayınlarının baskısı konusunda insanları uyarmam gerekiyor. Editörleri olmadığı gibi bir kez olsun kitabın gözden geçirilmediğini var sayıyorum. Bu nasıl yazım hatası dolu bir kitaptı böyle. Çeviri de berbattı, kötü dublajlı filmleri andırıyordu.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder