Söz konusu en
değerlileriniz olduğunda yazmak her zamankinden daha zor. Şimdi kitabı övsem,
yanlış anlaşılır, yersem yine öyle. Ben de en sonunda kim ne der umursamadan
yazmaya karar verdim.
Bol sancılı bir bekleyişin ardından Güneş Hırsızları
yaklaşık bir aydır raflarda. Birbirinden şahane on iki öykü. Doğu Yücel'in de
sık sık dile getirdiği gibi, ülkemizde çoğu güzelliğin değeri bilinmediği gibi,
öykünün değeri de bilinmiyor. Bir öykü kitabını okurken bile yazara 'Şu öyküde
roman olma potansiyeli varmış' gibi geri dönütler gidiyorsa, orada bir
durulmalı, sorun nasıl çözülür diye düşünülmelidir. Bence kitaptaki tüm
öyküleri öykü şeklinde yazarak, çok isabetli bir tür seçmiş yazar. Kendi çevremden
duyduğum bir iki yoruma göre çoğunluk 'Evim Güzel Evim'de görmüş roman olma
potansiyelini. Yahu ne gerek var? Hemen hemen altmış sayfada anlatılabilen bir
fikre artı iki yüz sayfa ekleyip laf salatası yapmanın nesi marifet? Yani demem
o ki, öykü okuyalım arkadaşlar, okuyalım, okutalım ki, daha çok öykü
yazılsın.
Gelelim kapağa. Yani evet eskiden kitabın kapağa göre
yargılanmaması gerektiğini savunurdum ama kolaysa sen yap arkadaşım. İnsan
psikolojisi denen bir şey var. Gördü mü yargılar yani, ben yargılamıyorum diyen
ya ottur ya yalancı. Sonuç olarak, kapak önemli. Mazhar Bilgiç'in ellerine
sağlık, var0lmayanlar'ın kapağını çok beğenmesem de, bu on numara beş yıldız olmuş. Kitaba ismini veren Güneş Hırsızları öyküsünü okuyunca, daha çok
sevdim kapağı. Spoiler olmasın diye daha fazla yorum yapmıyorum. İsimle ilgili
yorumumu ise daha sonraya saklıyorum.
Dediğim gibi bu kitabı sabırsızlıkla bekliyordum. En
büyük korkum Doğu'nun kendini tekrar etmesiydi. Kitap birçok yerde müzik
albümüne benzetiliyor sahiden de veriyor o tadı. Nitekim yazının devamında ufak
bir playlist bekliyor sizleri.(Şarkılar benim ve yazarın önerilerini içeriyor. Detaylı yorumlar için yazarın facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz.) var0lmayanlar ile zirveye çıkıp, en başında umut
vadeden ama ilk bir iki albümün ardından tekrara veya düşüşe geçen müzik
grupları gibi olmasından korkuyordum ve haklı sebeplerim var bu korkuma dair.
Düşler Kabuslar ve Gelecek Masalları, Hayalet Kitap, var0lmayanlar. Bu üçü yan
yana geldiğinde, Doğu Yücel'in bir yansımasını görüyoruz. Yazar olarak değil,
birey olarak. Üçü bir birini tekrar etmemiş ama bir tane daha 'Gerçeklere
düşman hayalperestler' çıksaydı karşımıza, Doğu Yücel ne kadar yazar sayılırdı
bilmiyorum. Kitapları daha çok günlük olarak değerlendirilebilirdi. Neyse ki,
kendini tekrar diye bir durum gerçekleşmedi. Güneş Hırsızları, sadece fantastik
alanında değil, çağdaş Türk öyküleri kategorisinde de kayda değer bir kaliteye
sahip.
Güneş Hırsızları'nı henüz okuyamayanlar, okumayı
düşünmeyenler, kitabın ve yazarın adını ilk defa duyanlar için, öykü öykü ön
bilgi. Keyifle okuyun efendim :) (spoiler İÇERMEZ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder